29 Aralık 2014 Pazartesi

Psikolojik Demokrasi

Psikolojiyi anlamak... Çok geniş bir alanda kısa adımları önceki ve sonraki adımları düşünerek atmak gibidir. Psikolojiyi anlatmak... ise daha zordur aslında atılan, atılacak ve atılmış olan tüm adımları keşif için başka yollarda ve hiç atılmamış adımlarla yürümek zorundasınızdır.
Evet birçok kişiye göre kendilerinin dışında tutulan bir alandır ve en çok da o kişiler en içten bağımlıdır. Korktuğunuz, kaygılandığınız ne varsa önce o duygulardan kaçmaya çalışırsınız ve zihniniz bunu çoğu zaman siz farkında olmadan yapar. Siz farkında olmadan beyniniz bir bilgisayar programı gibi kendi içinde koordine olmuştur.  Belki çocukluk anılarınızdan ya da yaşadığınız travmadan sonra sistem kendini korumaya alır ve tekrar aynı duyguları yaşamamak için hep kendinizi korumak adına çalışır. Çoğu zaman aynı sözleri duyuyorum gelen danışanlardan; 'her an kötü bir şey olacakmış gibi hissediyorum', ya da 'çabuk öfkeleniyorum ama bir anda geçebiliyor ve sonra çok pişman oluyorum '...gibi. Duygularınız aslında içinizde neleri bastırdığınızı işaret eden yol haritalarıdır. Çıkış yolunu gösterirler ancak bakmayı öğrenemezsek o yolu hiç bulamayabiliriz ve kendiniz kendinizle baş edemediğinizde kaybolduğunuzu ve yok olduğunuzu düşünürsünüz.
Bir insan yaşamını duygu, düşünce ve davranışlarıyla bir bütün olarak inşa ederse  hayat ve kendi arasında bir bağ kurmuş olur ve boşluk oluşmaz. Bu bütünlüğü kuramadığınızda o boşluğun içinde, evet yok olabilir ya da kaybolabilirsiniz.
Kendini gerçekleştirme; yani kendi bireysel yaşam alanınızda seçimlerinizi, düşünce ve davranışlarınızı özgür iradenizle kullanabilme lüksüdür. Lüks diyorum çünkü yeme, içme, üreme kadar temel ihtiyaçlarımızdan olan kendini gerçekleştirme sürecini tamamlamış ve bütünlüğü yakalayabilmiş kişilerin sayısı malesef çok görülmemektedir. Çevresel faktörlerin sınırlılığı ve sınırladıkları en önemli etkenlerden birisidir. Kültürel, sosyal toplum yapısı ve yaklaşımlar en başta aile içinde demokrasiyi sağlama ve her bireyi yaş kriterine bakmadan birey olarak kabul etme ve dinleme, seçim hakkı tanıma gibi imkanları sunabilme açısından eksikliklerimiz olduğunu söyleyebiliriz.
Psikolojik demokrasi; doğum itibariyle başlayıp yaşam döngüsü içinde kişinin kendisini bir birey olarak kabul ettirmek için çevrenin tepkileriyle şekillendiği, var olabilmek için mücadele verdiği ve bunu düşüce ve davranışlarına aktardığı uzun bir süreçtir.  Bu sürecin temelleri çocukluk yaşantısında atılır. Bazen davranışlarınızla düşünceleriniz uymadığında çatışma yaşarsınız ya da 'ben kimim?' diye sorular yöneltirsiniz kendinize. Belkide yaşamınızın bir döneminde bir boşluk oluşmuştur ve yeri dolmamıştır...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder